Hades II
20/05/2024 - 14:45Bu yılın en çok beklenen devam oyunlarından birinin Early Access (Erken Erişim) versiyonuna kapsamlıca göz attık. İlk oyunun mekaniklerini daha da derinleştiren ve hayal kırıklığı yaratmayan bir deneyim sizleri bekliyor.
Günümüzde Supergiant Games kadar iyi bir geçmişe sahip olan az sayıda geliştirici şirket var. İlk çıkışlarını Bastion ile yaptıklarından bu yana bize her zaman yeni fikirlerle dolu mükemmel oyunlar sunmayı ve hiçbir seriyi tekrar ettirmemeyi başardılar... Ta ki bugüne kadar.
Hades'in tartışmasız başarısı, ekibi bir devam oyununa yönelmeye teşvik etti. Bu duyurunun olumlu bir şekilde karşılanması ve Hades II'nin bıraktığı mükemmel izlenimler, bunun doğru bir karar olduğunu gösteriyordu.
Hades II, fazla tanıtıma ihtiyaç duymayan bir oyun, ancak ilkini bilmeyenler için bu oyunu Yunan mitolojisi ile çevrili bir evrende geçen, hikayeye vurgu yapan bir aksiyon roguelike oyunu olarak tanımlayabiliriz. Yeraltı Dünyası Prensi Zagreus'un macerasının ardından, şimdi de kız kardeşi Prenses Melínoe'nin rolünü üstleneniyoruz. Amacımız zaman titanı Kronos'u yenmek.
Kullanılan formül ilk oyunun aynısı. Prosedürel olarak oluşturulmuş seviyelerin sonundaki bizi bir boss karşılıyor. Oyunun sonuna geldiğimizde Kronos ile mücadele ediyoruz. Ancak iyi bir roguelike oyununda olduğu gibi, bu zafer final değil. Aslında, Hades II'nin Erken Erişim aşamasında bile bize birkaç sürpriz hazırladığını söyleyebiliriz.
Yeni silahlar ve savaş taktiklerinin yanı sıra, en önemli değişiklik omega saldırıları ile geliyor. Bu saldırılar, üç ana saldırı tuşundan birini basılı tutarak gerçekleştirilen ve çeşitli şekillerde yenilenebilen bir enerji çubuğunu tüketen özel saldırılar. Elbette her silahın kendi stili ve bu saldırıları kullanma şekli bulunuyor. Bu da zaten oldukça derin olan savaş sistemine başka bir derinlik katmanı ekliyor.
Hades II, kendi formülüne ilginç bir yaklaşım sergiliyor. Bir devam oyunu olarak yeni şeyler keşfetmek yerine, duruşuna sadık kalarak yeni fikirler ve sistemlerle ufku genişletiyor. Örneğin, orijinaldeki ayna, yenini kilidini açarak ilerlediğimizde bize bir dizi pasif yetenek kazandıran kart sistemine bırakıyor. Kontratçı, benzer iyileştirmeler sunan tarifleri hazırlayabileceğimiz bir yemek kazanıyla yer değiştiriliyor. Ayrıca, tanıdık yüzelerin yeni yetenekler ve ödüllerle bize tekrar eşlik ettiğini veya yeni yardımcıların odalarda yeni avantajlar sunduğunu görebiliyoruz.
Oyun, sanatsal olarak ilk oyundaki çizgisini sürdürüyor. Fakat tasarımlar daha iyi ve hatta daha yaratıcı. İkinci boss, geliştiricilerin bizi şaşırtmaya ve yaratıcılıklarını sergilemeye ne kadar istekli olduklarının mükemmel bir örneği.
Müzikler ise harika, seslendirmeler (İngilizce) müthiş. Tüm metinler büyük bir özenle yorumlanmış.
Sonuç olarak Hades II de ilk oyunda olduğu gibi bağımlılık yapan bir oyun. Bu erken erişimde görülenler (ki oldukça fazla) harika izlenimler bırakıyor. Bize sadece oyunun çıkış tarihine kadar nasıl evrileceğini gözlemlemek kalıyor.