Spiritfarer

Spiritfarer oyunu, Jotun ve Sundered gibi indie başyapıtlarıyla bizleri şaşırtmayı başaran Kanadalı şirket Thunder Lotus Games tarafından geliştirilmiştir. Bu projede, metroidvania türünün şiddetli aksiyonundan sosyal ve kaynak yönetimine geçerek yeni ufuklar keşfetmeye karar veren ekip, iki boyutlu çizimler, özenle hazırlanmış animasyonlar ve mitolojik ilham gibi çalışmaları gibi bazı unsurlarını korumayı tercih etmiş…

Her şey, ölülerin ruhlarını öbür dünyaya götürmekle görevli Charon'un emekli olmaya ve mirasını yeni bir ruh rehberi olan Spiritfarer'ın kahramanı Stella'ya devretme kararıyla başlar. Bir gecede ölülerin yeni kayıkçısı olarak, teknemize gelen tüm ruhları diğer tarafa geçmeden önce olabildiğince rahat ettirme görevini üstenmek zorunda kalırız.

Stella oyundaki tek ana karakter değil. Eğer bu hikayenin tadını co-op olarak çıkarmak istiyorsak, kontrol edebileceğimiz ve Stella ile aynı eylemleri gerçekleştirebilecek yavru kedi olan Daffodil ile oynayabiliyoruz. Tek başına oynarken Daffodil sadece Stella'yı takip edip ve günlük işlerinde ona yardımcı oluyor.

Thunder Lotus Games, Yunan efsanesi Kharoon'u Jotun'da İskandinav efsaneleriyle ya da Sundered'da H.P. estetiğiyle olduğundan çok daha incelikli bir şekilde yeniden yorumlamayı seçti. Lovecraft; Spiritfarer'da gördüğümüz ilk önemli detay, eski kayıkçının emekliye ayrılmasıyla beraber yerine gelen kişinin işleri kendi yönetim şekline göre düzene sokmasına olanak sağlaması oluyor.

Ruhları öbür dünyaya götürme görevi Stella'ya verildikten sonra, bu rutini bakım temelli bir işe dönüştürmek gerekiyor. Gemimize gelen tüm ruhlara, dünyevi düzlemdeki son günlerini mümkün olduğunca katlanılabilir kılmak için ihtiyaç duydukları tüm konforların sağlanması gerekiyor.

Burada ruhların ihtiyaçlarını karşılama görevi tamamen bize ait. İçinde bulunacağımız gemiyi, ruhları ölüler dünyasına götürmek için kullanacağımız için bu alanın oldukça huzurlu olması gerekiyor. Bu karakteristikle yönetim inşa ve sosyalleşme mekanikleri oyuna ekleniyor. Gemimize gelen her yeni ruhun kendine özgü zevkleri var. Bu nedenle, konfor, yemek ve arkadaşlık ihtiyaçlarının karşılanması için büyük bir özen göstermemiz gerekiyor.

Göründüğünün aksine, Spiritfarer'ın sonsuz bir oyun olmadığını belirtmek gerekiyor. Gemimize sanki prosedürel olarak üretilmiş gibi sonsuz sayıda ruh alamıyoruz.

Thunder Lotus'un yaptığı her oyun gibi Spiritfarer’ın da estetik açıdan oldukça güzel bir oyun olduğunu söylemeliyiz.

Spiritfarer, ölen kişi ve etrafındaki sevdikleri için ölümü doğal bir şekilde ele almaktan çekinmeyen rahatlatıcı bir deneyim.  Geleneksel çiftlik yönetimi mekanikleri kullanarak ve böyle bir mesaj içeren oyun inşa etmek gerçekten dahice bir fikir. İçinde kendinizi kaybedebileceğiniz büyülü bir oyun, tüm olumsuzlukları lekelemeden tasarlanan benzersiz ve tekrar karşımıza çıkması çok zor olan bir eser.