Wonder Boy: The Dragon's Trap

8-bit döneminin en ikonik oyunlarından biri, eski platform oyuncularını tekrar memnun etmek için geri döndü.

Peki bu oyunun konusu ne? Oyunun hikayesi, önceki oyun olan Wonder Boy in Monster Land'in devamı niteliğinde ve bu nedenle bu dünyaya daha fazla derinlik katıyor. Oyunda, kahramanımız Ejderha Meka ile karşı karşıya geliyor ve bu karşılaşma sonucunda bir lanetle karşı karşıya kalıyor. Bu lanet, Ejderha'nın son nefesinde kahramanımızı bir kertenkeleye dönüştürüyor. Bu noktadan itibaren oyuncu olarak görevimiz, çöllerden deniz yataklarına ve zindanlara kadar farklı mekanlarda 5 ejderhayı bulmak ve onları yok etmek. Her ejderhayı öldürdüğümüzde, kendimizi yeni bir hayvana dönüşürken buluyoruz:

• Kertenkele Adam: Kalkanı veya kılıcı olmayan tek kişidir, ancak alev fırlatabilir ve eğilebilir.
• Fare: Daha düşük hasar verir, ancak dikey olarak ve hatta baş aşağı hareket edebilir.
• Pirana: Su altı alanlarına dalmanıza olanak tanır.
• Aslan: Daha fazla hasar verir ve özel blokları kırabilir.
• Şahin: Oldukça zayıftır ama fakat uçabilir.

Bu farklı karakter becerilerini kullanarak, zorlu ve keşfedilmesi zor olan alanlara ilerleyebilirsiniz. "Metroidvania" tarzı gelişme, oyununuzdaki karakterlerin özel yeteneklerini kullanarak daha önce erişilemeyen alanlara gitmeyi ve yeni yolları açmayı içeriyor.

Wonder Boy: The Dragon's Trap'in zıplama ve kılıç oyunu, oyunun temel oynanışını oluştururken rol yapma unsurları, karakter gelişimi ve stratejik düşünme açısından da önemli. Bu nedenle, karakterin dayanıklılığını artırmak ve daha fazla hasar vermek için zırh, kalkan ve kılıç gibi eşyalar satın almak gerekebilir. Bu eşyaları elde etmek için para kazanmanız ve düşmanları yenmeniz gerekecek. Bu da oyunun ilerleyen aşamalarında daha zorlu hale gelmesini kaçınılmak kılıyor.

Ayrıca oyunda ilerledikçe özel konteyner veya kalpler toplayarak daha uzun süre hayatta kalmak için kullanabileceğiniz önemli nesneler elde edilebiliyor. Sağlık... oyunda başarılı bir şekilde ilerlemek için oldukça kritik bir unsur. tüm kalplerinizi kaybederseniz, başlangıç noktasına geri dönmeniz gerekebilir. Bu nedenle oyuncuların çokl dikkatli olmaları ve stratejik olarak ilerlemeleri gerekiyor.

Kontrol konusunda bazı artılar ve eksiler olduğunu kabul edebiliriz.  Zıplama işlemi oldukça doğru çalışıyor,  ancak kılıç sallarken karakterin hareket etmemesi, özellikle savaş sırasında zorluk yaratabiliyor. Bu, yaklaşan bir canavar saldırısından korkma hissine neden oluyor ve sizi birden fazla durumda oldukça yoruyor. Oyundaki kalkan kullanımı oldukça ilginç. Bir düşmanla karşı karşıya olduğumuzda ve saldırmadığımız veya uçmadığımız sürece, kalkanımız bize fırlatılan mermileri durdurabiliyor.  Bu nedenle, hücum ederken, örtünürken ve hareket ederken belirli bir düzen içinde olmak gerekiyor.

Ancak, Wonder Boy: The Dragon's Trap oyunu herkes için uygun olmadığını kabul etmek gerekiyor. Sabır, strateji ve biraz da beceri gerektiren bir oyun. Eğer bu tür zorluklarla başa çıkabilecek kadar yetenekliyseniz bu oyun tam size göre. Eğer değilse, her zaman daha kolay bir deneyim için oyunun kolay modunu (3 farklı zorluk seviyesi mevcut) tercih edebilirsiniz.

Ses ve görüntü açısından, Monkey Island veya Halo gibi yeniden tasarlanan oyunlarda gördüğümüz harika özellikler de var: Bir tuşa dokunarak, orijinal Master System grafikleri ile yeni grafikler arasında anında geçiş yapabilirsiniz. Aynı durum müzik için de geçerli. Bunun yanı sıra, bazı farklı seçenekleri de bulunuyor.

Kısacası, Wonder Boy: The Dragon's Trap, 8-bit dönemini yaşamış olanlar için bir rüya gibi bir deneyim sunuyor, ancak oyunun orijinal yapısından kaynaklanan bazı sorunlar da mevcut.